Adaların en cool’u, en tenhası: Burgazada. Bu adaya gelen kesim de, doğal olarak çok daha farklı. Denize girmek için düşünüyorsanız gelebilirsiniz. İskeleden sağa dönüp devam edin, sahil boyunca dizilmiş insanlar göreceksiniz. Ama ne bir kumsal var, ne şezlong. Aslında farklı ve güzel olan da bu.
[related-article id="6517"]Seni rahatsız edecek, edebilecek bir kitle de yok. AA hiç mi yok diyenleri duyar gibiyim. İlerisinde ufak bir plaj yapmışlar maksimum 40 kişinin girebileceği. Gençlerin Burgazada’yı tercih etme sebeplerinden biri de Kiteboard.
Bu arada saygıdeğer Vedat Milor’un da yazları ikamet ettiği yerdir Burgaz.
Burgazada’da konaklamayı düşünürseniz seçenekler kısıtlı öğretmen evi en uygun seçenek olmakla birlikte, bir elin parmağını geçemeyecek konaklama seçenekleriye sizleri bekliyor.
Burgazada, en çok edebiyatçı Sait Faik Abasıyanık ile bilinir. Faik, uzun süre burada yaşamış ve adayı birçok hikayesine malzeme yapmıştır. E buradaki evi de bu sebeple müze haline getirilmiştir.
Burgazada’da görmeniz gereken yerler
Aya Yani Kilisesi: Burgazada’nın en güzel manzaralarından biri. Bu kilisenin hemen arkasında Sait Faik’in evi vardır. Sait Faik’in çalışma odasının penceresi, bu kiliseye bakar. Burgazada’daki Rum halkının kullandığı cemaat kilisesidir.
Sait Faik Abasıyanık Müzesi: Yaz aylarında gittiyseniz hemen sizi içeri alalım çünkü klima var 😛 Müzeye giriş ücretsiz.
Bayrak Tepesi: Güzel ötesi bir seyir manzarası için buraya çıkabilirsiniz. İnsanın ne derdi kalıyor ne tasası.
Burgazada Camii: İskeleden doğru ara sokaklara dalıp yukarı doğru çıktığınızda Öğretmen Evi’ne gelmeden yolunuza Burgaz Ada Camiisi çıkacaktır. Camii kadar tatlı olan da bu sokağın görüntüsüdür. Hele bir de çiçekler açmışsa seyirliktir. Şahane fotoğraflar çekilmek için çok uygun bir nokta benden söylemesi. Cami yakın zamanda yapılmış, 63 yıllık bir mazisi var. Aynı sırada Aya Yani Kilisesi ve Hristos Manastırı da var. İskelenin olduğu meydanda ise büyük bir cemevi ve sosyal tesisleri var. Ada hoşgörü ile dolu canlı tarih müzesi adeta…
Kalpazankaya: Burgaz Ada Camisi’nden yukarı doğru devam ederseniz Öğretmen Evi’ni geçip Kalpazankaya’ya ulaşıyorsunuz.
Burgazada’da ne yiyelim, ne içelim?
Four Letter World Coffee: Adalarda böylesine 3.dalga kahveci bulmak zor iş. Ve buraya o kadar çok yakışmışki! Denediğimiz kahveleri ve tatlıları son derece güzeldi.
Çalışanlarda bir o kadar tatlı. Doğrusunu isterseniz bu kadar seveceğim tahmin etmiyordum. Burgaz’a gitmek için çok net bir neden daha oldu kendileri.
Ergün Pastanesi: Şıkır şıkır karıştırılan o çay bardakları sesine kulağımı veriyorum ve iskelenin tam da karşısında Ergün Pastanesi! Adını gitmeden çok duymuştum. Çok da met etmişlerdi. Milföy de milfööy diye kocamın kolundan çekip oturtuyorum. 2 çay, 1 milföy söylüyoruz. Sonra 1 milföy daha 2 çay daha… 😀 Güzelmiş ya tamam! Bu arada tatlı-tuzlu kraker paketleri vardı onlardan da almayı ihmal etmedim. Onlar da çok iyiydi!
Sinem Dondurma: İskeleden indiğiniz anda balıkçıların sıra sıra dizildiği sahile doğru direk sola dönerseniz; bir kuyruk göreceksiniz. İşte o kuyrukta en önde duran kız benim! 😀 Ya çok iyi ya. Hani böyle bir lezzet bulacağımı sanmıyordum. Özellikle çikolatası, karamellisi diyorum ve dondurmamı kapıp sahil kenarına çömüyorum.
Ada Kebap Pide Lahmacun: Şu an bir gülme sesleri geliyor gibi he! Gülmeyin kardeşim buldum yine ben mekanımı. 😀 Tam esnaf işi, tam salaş ama tam benlik! Lahmacunu çok güzel, pidesi çok güzel Geeel ada lahmacuuunaaa geeel!
Rakı Balık mevzusu: Yan yana çok fazla yer var, açıkcası aradan sivrilen direkt şu diyebileceğim bir yer yok ama ben Barba Yani’yi önerebilirim. Mezeleri lezzetliydi. Fiyat konusunda ise, genel olarak Rakı balık mekanlarında fiyatlara dikkat edin. Onun dışında genelinin ortamı aynı, buralara kadan gelip eğer seviyorsanız rakı balık yapmadan dönmeyin derim! Pek keyifli oluyor…