Urla butik otelleri | Mutlu uyanın, mutlu dinlenin, mutlu dönün...

“Sevdiğimiz bir rakamdır 8. Çift rakamdır, bazen teklikte güzeldir ama sonuçta kimse yalnız kalsın istemeyiz” diyor 8 Design ekibi. Urla’nın Rumlardan kalma eski taş binalarından birinde konumlanan bu sıcacık otel, siz içeriye adım atar atmaz kendini ele veriyor. Yüksek tavanlı bir dinlenme alanı, tavandan sarkan modern tasarımlı aydınlatmalar, köşedeki şömine, kahve sehpalarındaki mevsim çiçekleri ve ev ortamını aratmayan sıcak tonlardaki dekoratif objeler… Hepsi bir araya geldiğinde huzurlu bir atmosfer sizi bekliyor.

8 Design’ın dekorasyonu kadar çalışanlarının hem kendi aralarındaki hem de misafirlerle olan diyaloğu pek meşhur. Hal böyle olunca, sabahtan akşama burada tadılan tüm yemekler de içinde farklı bir lezzet barındırıyor. Otelin, bölgede yetiştirilen taze ürünlerinin servis edildiği kahvaltısına ise diyecek yok.

Burası bir “art design” otel. Yani, girişinden tutun da odalarına kadar her köşesinde görsel sanatın zenginliğine rastlamak mümkün. Siz siz olun, otele giriş yaptıktan sonra içerideki eserleri incelemenize fırsat sağlayan mini bir tur gerçekleştirin. Zira, 8 Design’ı anladıktan sonra buradaki konaklamalarınız çok daha keyifli olacak. Tercihiniz doğrultusunda, halkın önemli bir kısmının bağcılık ve şarap üretimiyle geçindiği Urla’da şarapları tadabilirsiniz. Otelde soğuk kış günlerinde sıcak şarap servisi yapıldığını muhakkak bir kenara not edin. Necati Cumalı da diyor ya, “Bardağı masaya, tak! Vurdum mu vurdum. Masaya dönüyorum. Urla, uzak, uzak, uzak…”

Yeşilliklerin içinden geçerek ulaşacağınız Urla Bağevi’nde kaldığınız her gün doğaya ve temiz havaya doyacaksınız. Dekorasyonunda taş ve ahşabı birleştiren, odalarında geleneksel bir kilim ve dışarıya açılan büyük pencereler barındıran bu bağ evinde zaman kesinlikle daha yavaş akıyor ve konuklar bunca zamandır nasıl koşturmacalı bir hayat sürdüklerini unutuyor.

Söz konusu bir bağ evi olunca, kahvaltısındaki yiyeceklerin baş döndüren tazeliğinden ve o çok doğal kokusundan bahsetmemek olmaz. Terastaki geniş masalarda piknik yaparcasına günün ilk öğününü alabilir, hatta bütün bir günü bağ evinde geçirmeye karar vererek öğlen yemeklerinde de damaklarınızı şenlendirebilirsiniz.

Rotayı denize doğru kıvırıp biraz gezmek mi istediniz? Araçla birkaç dakikada limana ulaşabilir ve oradan bir tekneyle Karantina Adası’na gidebilirsiniz. İsminden de anlaşıldığı gibi bir dönem çeşitli hastalıklar için karantina amaçlı kullanılmış olan ada bugünkü ziyaretçileri için bir İyon kenti olan Klazomenai’ye ait kalıntılarıyla cazip bir çekim noktası olmayı başarıyor.

Nasıl güzeldir Urla, denizin kıyısında, Urla Pier’da. Sabahları balıkçıların sesi, kıyıdaki renkli kayıkların güzelliği, akşam üstleri yanakları güneşten pembeleşen insanların tatlı sohbetleri… Yaz gelmişse, arabaya atlayıp Urla’nın yolunu tutmak ve deniz kokan sabahlara uyanmak için Urla Pier’da -mümkünse deniz gören bir köşesinde- yer ayırtmak gerek.

“Mutludur denize doğru giden” der Necati Cumalı. Ne de güzel söyler! İşte tam da bu söze yaraşır şekilde, Urla Pier’ın kapıları denize açılıyor ve pencerelerinden Ege rüzgarı içeriye süzülüyor. Otelin, taş duvarlar ve ahşap tavanla tasarlanan avlusunda ağaç ve çiçeklerin arasında dinlenmek insana gerçekten iyi geliyor. İç mekandaki restoranda ise bahçenin aksine açık tonlar tercih edilmiş. Bu minimal tasarım beyaz renginin ağırlıkta olduğu ve mavi-yeşil tonlarla desteklendiği odalarda da devam ettiğinden, dekorasyonda genel anlamıyla bir bütünlük hakim.

Otelin kendi şarap kavında Urla’daki yerli üretim içecekler mevcut. Yemek vakti geldiğinde Ege’nin taze balıklarını ve otlarını mutlaka denemelisiniz. Eğer mevsimi gelmişse, enginarın da tadına bakmanızı öneririz. Günü sonlandırırken odanızın dinlenme alanında kahvenizi yudumlayabilir, veya Güvendik Tepesi’ne giderek bu güzel İzmir beldesini akşam saatinin dinginliğinde seyredebilirsiniz.

Urla şehir merkezinden 4,6 kilometre, denizden ise yalnızca 90 metre uzaklıkta olan Urla Zeytin, tıpkı ismiyle de vurgulamaya çalıştığı üzere doğallıktan yana bir Urla oteli. Nasıl ki zeytinsiz Urla düşünülemezse, Urla Zeytin de doğal ürünler olmadan geçirilen bir yaşamı düşünemiyor. Otelin, her biri özel tasarıma sahip odalarında doğal zeytinyağından üretilmiş bakım ürünleri kullanıma sunuluyor.

Antik Yunan’da “Ne yersek oyuz” demişler ya, Urla Zeytin’de de yediklerimiz bizi gençleştirip güzelleştiriyor. Sözü kahvaltıdan açarsak kıpkırmızı kocaman domatesler, taze toplanmış yeşillikler, kayısı kıvamında yumurta, ev yapımı ekmekler deriz demesine ama, otelin terasında servis edilen bu öğünün içeriklerini saymakla bitiremeyiz.

Urla Zeytin’de genişlikleri 25 ila 50 metrekare arasında değişen dördü deluxe, biri süit ve ikisi de kral dairesi olan yedi farklı oda bulunuyor. Her birinin banyosunda kolonlu duş sistemi kullanılıyor. Dinlendirici bir gecenin ardından enfes bir kahvaltıyla güne başlamak ve bütün bir günü kumsalda güneşlenerek geçirmek istiyorsanız doğru yerdesiniz.

Siz hiç mor nar gördünüz mü? İsmini bahçesinde yetişen mor nardan alan Narımor Urla Butik Otel, aslında çok eski bir Urla evi. Niyetiniz tamamen yöresel esintiler taşıyan bir mekanda konaklamaksa, bizce burası seçilebilecek en iyi alternatiflerden…

Bu otelin üçü avluda, altısı ana binada konumlandırılan toplam dokuz odası mevcut. Yedi süit olan odaların her biri farklı mat renklerde tasarlanmış. Ahşap mobilyaların kullanıldığı odalardaki mobilyalardan tutun da avizelere kadar pek çok detay nostaljik izler barındırıyor. Kullanılan tüm eşyalar 1800’lü yılların başlarından 1940’lı yıllara kadar farklı akımların ürünleri…

Kışın da açık olan bu butik otelin bir de mevsime özgü kış bahçesi var ki, burada odun sobasının çıtırtısı eşliğinde içeceğinizi yudumlamak ayrı bir keyif. Sabahları açık büfe kahvaltıyı yine burada alıyorsunuz. Zeytin ve peynir çeşitlerinin servis edildiği kahvaltıda, ev yapımı reçeller, mevsim meyveleri ve sebzeleri yer alıyor.

Sabahları sandalyenizi kumsala çekip denizi dinleyecek kadar maviyle iç içe bir otel: İtimat Butik. Kumsalda sizi görür görmez bir plaj şemsiyesiyle çıkageliyorlar hemen. Bütün bir günü denizde yüzerek geçirip yalnızca iki dakikada odanıza çıkabiliyor olmak ise büyük bir lüks.

Beşer adet kara odası, deniz odası ve teraslı deniz odası bulunan bu butik otelin odalarının hepsinde yataktan hariç olarak bir de dinlenme alanı bulunuyor. Deniz manzaralı odaları tercih ettiğinizde tek kişilik koltuklara kurulup manzaraya karşı çayınızı, kahvenizi yudumlarken uzun zamandır okumayı planladığınız kitabın sayfalarında gezebilirsiniz. Bu odalardaki yuvarlak duvar aynaları denizi yansıttığından, kendinizi bir geminin kamarasında hissetmenize neden oluyor.

Otelin kendi restoranında kahvaltı servisinin yanı sıra, gün boyu yöresel lezzetler servis ediliyor. Urla’nın merkezinde yaptığınız gezilerden sonra soluğu bu restoranda alabilirsiniz. Gezi ve yemekten söz etmişken, her yıl mayıs ayında Urla’da bir enginar festivali düzenlendiğini biliyor muydunuz? Eğer vaktiniz ve ilginiz varsa, kaçırmayın deriz.

Hadi toparlanın, çiftliğe gidiyoruz! İzmir merkezinden sekiz kilometre mesafedeki Urla Çiftlik Otel, toplam 20.000 metrekare üzerine kurulu olup, tamamen doğal yaşam odaklı tasarlanmış. Bu yılki planlarınız arasında yerini aldıysa bir an evvel odanızı ayırın, zira çiftlik büyük ama yalnızca beş odalı. İtalyan bir mimar tarafından tasarlanan otelde hemen her şey doğal malzemeler kullanılarak yapılmış ve sentetik hiçbir detay barındırmıyor. Taş binada ahşap mobilyalar ortama sıcak bir hava getirirken, özellikle odaların duvarlarındaki aplikler loş bir aydınlatmayla sizi konforlu bir dinlenmeye hazırlıyor.

Yerden ısıtmalı olan tesisin dinlenme alanında bir şömine bulunuyor. Hal böyle olunca, sonbahar ve kış aylarında da buraya yolunuzu düşürmek ve dinlenmek isteyebilirsiniz. Otelin kendi restoranında hazırlanan serpme köy kahvaltısının başından saatlerce kalkmak istemeyeceksiniz. Öğle ve akşam yemeklerinde ise İtalyan ve Türk mutfağından örnekleri deneyebilirsiniz. Unutmadan, Urla Çiftlik Otel’in sahipleri kendi üzümlerinden şarap da üretiyor. Belki yemeklerinize eşlik etmesi için düşünmek istersiniz.