Türkiye'de mutlaka görülmesi gereken yerler | Planlar yapılsın!

Likyalılarda ışık ve güneş diyarı, Ortaçağ’da “Uzak Diyar” olarak tanınan Ölüdeniz aynı zamanda deniz kulağı denilen „lagün“ oluşuma da harika bir örnek. Durgun gibi görünen Ölüdeniz aslında kendini her gün yeniliyor. Dünya’nın en iyi plajlarından biri olduğu ödüllerle tescillenen Ölüdeniz aynı zamanda yaz tatilinde gidilecek yerler listelerinde de üst sıralarda.

Dünyanın sayılı kültür mirası listelerinde kendine yer bulan Mardin, camileri, türbeleri, manastırları, kiliseleri ile atmosferiyle sizi cezbecedek şehirlerin başında geliyor. Taş işçiliğinin kusursuz örnekleri, çeşitli din ve anlayışların bir arada barış içinde yaşaması Mardin’i ayrı bir yere koyuyor. Mardin’i görülmesi gereken yerler listenize eklemeyi ve şehrin tepesinden Mezopotamya’ya şöyle bir bakmayı unutmayın.

Her köşesi bizler için paha biçilemez değerlerle dolu olan Gelibolu Yarımadası kesinlikle keşfedilmesi gereken yerlerin başında geliyor. Şehitler Abidesi, Seddülbahir, Harp Eserleri Müzesi ve diğer şehitlikleri gezerken geçmişe minnet geleceğe umutla bakacaksınız. Bir sonraki tatilinizi Çanakkale’ye ailecek yapacağınız bir gezi ile taçlandırın.

Bembeyaz görüntüsüyle gören herkesi büyüleyen Pamukkale son yıllarda bozulma tehlikesiyle karşı karşıya. Bilinçsizce ve rehbersiz gezen turistler, değişen iklim koşulları sebebiyle sıkıntılı zamanlar yaşayan Pamukkale’yi ve arkasında yatan ve eşsiz tarihi kalıntılara ev sahipliği yapan Hierapolis Antik Kenti’ni gidilecek yerler listesine mutlaka ekleyin.

Toplumlar gelmiş gitmiş ve her giden bir şeyler bırakmış… Sonucunda, doğa ve insan emeğinin müthiş buluşmasını gözler önüne seren bir coğrafya ortaya çıkmış. Kapadokya tarihi, dokusu, mimarisi, gelenekleri, görenekleri ve inanışlarıyla ülkemizin mutlaka görülmesi gereken yerler listesinde kendine yer buluyor. Her yıl binlerce yabancı turist ağırlayan bu coğrafyayı siz de görmelisiniz.

Şehrin ne zaman kurulduğu bilinmiyor, düşünün o kadar eski bir yer. Mezopotamya ve Anadolu arasında bir köprü konumunda bulunan Hasankeyf tarih boyunca çeşitli uygarlıkların egemenliği altında kalmış. Hasankeyf, Dicle üzerinde yapılması planlanan Ilısu Barajı nedeniyle sular altında kalma ve tüm kültürel hazinesini yitirme tehlikesi ile karşı karşıya.

Yeşiliyle ve dünyanın hiç bir yerinde bulamayacağınız bol oksijenli temiz havasıyla sizi dinlendirecek, yenileyecek, gençleştirecek ve “buraya neden daha önce gelmedim” diye kararlarınızı sorgulatacak bir cennet ile karşı karşıyasınız. Bir sonraki bayram tatilinizi burada geçirebilirsiniz!

8 kilometrekarelik geniş bir alana yayılmış olan kentin Ayasuluk Tepesi, Artemision, Efes ve Selçuk olarak dört ana bölgedeki harabeleri yılda ortalama 1,5 milyon turist tarafından ziyaret ediliyor. Neden bunlardan biri siz olmayasınız. Tümüyle mermer işçiliği ile inşa edilen ilk kent olan Efes’te Artemis Tapınağı, Celsus Kütüphanesi, Meryem Ana Evi ve Yedi Uyurlar’ı mutlaka görmelisiniz!